25 Mayıs 2011 Çarşamba

DÖNÜŞ

UZUN zamandır yazmıyorum ve çok az uğruyorum bloglara. Neden mi? Önceki gün iş yerinden bir arkadaşım, "blogda yazılarını okuyamıyoruz, nerdesin" diye sordu. "Depresyondayım" diye yanıtladım; şaka yapmadım ama nedense güldü arkadaşım. Her neyse yeniden yazmaya karar verdim, başlama vuruşunu şu skeçle yapayım:


SABAH Eskişehir yolu üzerinde beni işe götürecek servis aracını bekliyorum, yalnız başıma. Siyah bir Clio yanaştı ve tam da yanımda durdu, yavaşça penceresi açıldı. Yirmi yirmibeş yaşlarında dünya güzeli bir kız. "Nereye gidiyorsunuz, bırakabilirim" dedi. "Bakanlıklara" dedim, ardından sordum, "siz nereye gidiyorsunuz?" "Beşevlere ama istediğiniz bir yere bırakabilirim" diye cevap verdi. "bana uygun değil" dedim ve teşekkür ettim. Uzaklaştı...


OLAYI samimi bir arkadaşıma anlattım, kızın güzelliğinden falan söz ettim. "Binilmez mi o arabaya" dedi. "Nereye giderse gitsin..."

Not: Yazdıklarım kurmaca değildir.