21 Şubat 2011 Pazartesi
GÜNCEL
16 Şubat 2011 Çarşamba
Bang bang lucky luke
TRT yıllarında çokça seçeneğimiz yoktu çizgi film konusunda, yayınlanan tüm çizgi filmleri izlerdik. Anımsadığım kadarıyla, -çeyrek yüzyıl öncesi- hafta sonları sabah saatlerinde gösterilirdi çizgi filmler; He-man vardı, olağanüstü güçlere sahip, kötülüklerle savaşan ve her daim kazanan kahraman. "Gölgelerin gücü adına! Güç bende artık!" diye kükrerdi, kılıcıyla dokunduğu köpeği devasa bir yaratığa dönüşüverirdi ve kötülerin hakkından gelirlerdi. He-Man'in dişi versiyonu She-Ra pek tutmadı. Bütün zamanların vazgeçilmezi Redkit'i hiç kaçırmazdım, atı, köpeği ve sevimli haydutlar Daltonlar ile her macerası keyifle izlenirdi, fon müziği süperdi, bugün de izliyorum Redkit'i. Bunların dışında Temel Reis, Ninja kaplumbağalar, hayalet avcıları, şirinler ve Clemetine'i anımsıyorum.
GEÇMİŞTEKİ çizgilerim çizgi filmlerle sınırlı değil, günümüzde pek okunmasa da seksenli yıllarda çizgi romanlar elden ele dolaşırdı. Sıkı bir çizgi roman okuyucusuydum. Favorim Zagor'du, Baltalı İlah'ın ve minik, sempatik yardımcısı Çiko'nun okumadığım macerası kalmamıştı, tekrar tekrar okurdum. Mandrake'nin sihirleri büyülerdi beni. Klasikleşen çizgi romanlar Tommiks ve Teksas'ı da görmezden gelmezdim. Redkit'in çizgi romanı da vardı dimi?
Çizgi romanların okuma alışkanlığı kazanma konusunda önemli bir basamak olduğunu düşünüyorum; çocukların hayal dünyasını sınırsızlaştıran, zenginleştiren, onları düşündüren ve eğlendiren, görsel yönü olduğu için kolay okunan kitaplardır çizgi romanlar.
SEKSENLİ yılların fenomen mizah dergisi Gırgır'dan da söz etmeliyim. Her pazar ilk iş Gırgır alırdım, karikatür tiplerini unutmam olanaksız; Avanak Avni, en kahraman rıdvan, dünyanın en ileri zekalı gerizekalısı (Zihni Sinir)... Muhalif bir dergiydi, Turgut Özal ve Kenan Evren'i eleştiren çizimleri çok hoşuma giderdi. Öyle basit espriler de olmazdı çizimlerde, anlamak için düşünmeniz ve az biraz zeki olmanız gerekirdi.
GEÇMİŞTE kalan çizgilerim bunlar...